Başkan Pütün: "10 Yıl İçinde Tarım Üretimi Yapacak Kimse Kalmazsa Endişeliyim"
Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, büyükbaş hayvan yetiştiriciliği ve süt üretimindeki sorunların çiftçileri zor durumda bıraktığını ifade etti. Pütün, "Süt fiyatları düşükken, yem maliyetleri yüksek. Zarar etmemek adına kaba yemi kendimiz temin ediyoruz." şeklinde konuştu.
Hayvan yetiştiriciliği sektöründe, süt fiyatlarının düşük seyretmesi ve yem maliyetlerinin yüksek olması üreticileri zor bir duruma sokmakta. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen süt litre fiyatlarına rağmen, süt toplayan firmalar, üreticilerden daha düşük fiyatlarla süt alımı gerçekleştirmekte. Bu durum, vatandaşların düşük fiyata süt alımına karşı tepkilerini göstermeleriyle daha da çetrefilli hale geliyor; zira firmalar, bu tepkilere karşılık olarak süt alımını durdurmakla tehdit ediyor. Aylık tonlarca süt üreten çiftçiler, kendi işleme imkanları olmadığı için düşük fiyatlara satış yapmayı zorunlu kabul ediyor. Öte yandan, hayvan besiciliği ile tarımsal üretim gerçekleştiren bazı çiftçiler, maliyetleri azaltmak amacıyla kaba yemlerini kendileri üretmeye yöneliyor.
"İşleme imkanımız olmadığı için sütü zorunlu olarak şirketlere düşük fiyatlarla satmak durumundayız."
Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenen fiyatların ihlal edildiğini ve üretilen sütü almayacaklarına dair tehditler savurduklarını ifade eden Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, "Süt fiyatları çok düşük. Devletimizin belirlediği süt bedeline firmalar riayet etmiyor. Firmalar, sütün litresini daha düşük bir fiyattan satın alıyor. Sesimizi yükselttiğimizde, 'o fiyattan süt almayacağız' diyerek bizleri geri adım attırıyorlar. Bu durumda iş bitiyor ve mecburen süt vermek zorunda kalıyoruz. Günlük 300 litre süt üretiyorum ve bunu günlük olarak firmalara teslim ediyorum.
Aylık olarak ise 2 ton süt satışı gerçekleştiriyorum. Sütü kendimiz işleyemediğimiz için bu miktarı değerlendirme şansımız olmuyor. Uygun fiyattan süt alsalar bile, elimizdeki sütü firmalara vermek zorundayız. Yem fiyatları yükseldi. 19 protein içeren yemlerin 50 kiloluk torbası 700 TL, 21 protein içeren yemlerin bir torbası ise 750 TL'den satılıyor. Çiftçi olduğumuz için en azından kaba yemleri kendimiz temin ediyoruz. Böylece maliyetleri düşürmeye çalışıyoruz. Eğer tüm yemleri dışarıdan alırsak, besicilik kesinlikle kârlı olmaz. Hele ki yılda bir kez buzağı almadığımızda, bu durum tamamen zarar demektir" dedi.
"Hayvancılık ve tarımsal faaliyetler, bizim kuşağımızla birlikte yok olup gidecek."
Beyağaç Belediye Başkanı Sezayi Pütün, ekonomik sıkıntılar nedeniyle üreticilerin hayvancılığı terk ettiğini ve süt veren ineklerin yasak olmasına rağmen kesim işlemlerinin sürdüğünü belirtti. Başkan Pütün, "Son dönemlerde süt veren hayvan sayısında önemli bir azalma gözlemleniyor. Süt üreten hayvanlar kesime gönderiliyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı, süt veren hayvanların kesimini yasaklayan yasalar ve cezalar getirmiş olsa da, yetiştiriciler veterinerlerden aldıkları belgelerle bu hayvanları kesime yolluyor. Bunun sonucunda süt üretimi düşerken, süt işleyen firmalar yurt dışından süt tozu ithalatına yöneliyor.
Ülkemizde üretilen süt tozları ihraç edilip, daha sonra süt kalmadığında geri ithal ediliyor. Hayvancılık yapanlar, zamanla bu sektörü bırakıp alternatif alanlara yöneliyor. Türkiye genelinde 45 yaş altındaki bireylerin hayvancılık yaptığı görülmüyor. Besicilik ve çiftçilik, bizim neslimizle birlikte yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
On yıl sonra üretim yapan çiftçi bulmak zorlaşacak. Dünya genelinde çiftçi üretiminin azalması, insanlığı açlık tehlikesiyle karşı karşıya bırakır. Üretim artışını sağlamak için devletin çiftçilere destek vermesi şart. Genç nesillerin tarımsal üretime yönelmesi ve desteklenmesi için devletten yardım bekliyoruz" şeklinde konuştu.
