Trump, Venezuela İçin Askeri Operasyon Başlattı! ABD Ordusu Bölgede Güçlü Bir Sevkıyat Yapıyor

ABD Başkanı Donald Trump, hafta boyunca üst düzey bilgiler almasının ardından Venezuela ile ilgili olası askeri müdahale planına dair son bir karar verdiğini duyurdu. Trump, Air Force One'da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Evet, neredeyse kararımı vermiş bulunuyorum. Gelecekte ne olacağı hakkında kesin bir şey söyleyemem ama bir tür karar almış durumdayım" şeklinde konuştu. Bu açıklama, Venezuela'ya yönelik politikalarında bir belirginlik sağlama çabası olarak değerlendiriliyor.

Yetkililer, Donald Trump'a Venezuela'daki olası askeri müdahale seçenekleri hakkında detaylı bilgi sunulduğunu açıkladı. Bu değerlendirmeler, Nicolas Maduro'nun iktidarını sona erdirmek için uygulanabilecek taktikleri içermenin yanı sıra, askeri hedeflere yönelik hava saldırılarıyla hükümet binaları ve uyuşturucu kaçakçılığı yollarının da hedef alınabileceği ihtimallerini barındırıyor. Önceki kaynaklar, ABD'nin kokain üretim merkezlerini ve kaçakçılık yollarını vurmayı planladığını ortaya koymuştu.

ABD ORDUSU BÖLGEYE 15.000 ASKER SEVK ETTİ

ABD ordusu, "Güney Mızrağı Harekatı" adı altında gerçekleştirdiği askeri faaliyetler çerçevesinde, bölgeye 15.000 asker ve çok sayıda savaş gemisi konuşlandırdı. Bu sürecin devamında, Trump, yasadışı göç ve uyuşturucu ticaretiyle mücadelede belirli bir ilerleme kaydedildiğini ifade etti. Ayrıca, ABD Başkanı, olası bir rejim değişikliği ihtimaline de değinerek, bölgenin mevcut durumunun istikrarsız olduğunu vurguladı.

MADURO'NUN GÖREVİNDEN AYRILMA İHTİMALİ GÜNDEMDE

Geçtiğimiz Çarşamba, ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Dan Caine’in yer aldığı bir ulusal güvenlik komitesi, Donald Trump’a stratejik bilgiler sundu. Bu toplantının hemen ardından, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’nun da katıldığı geniş bir ekip, Trump ile bir araya geldi. Her iki görüşmede de Venezuela'daki olası hedeflerin kapsamlı bir analizi gerçekleştirildi.

Washington Post'un haberine göre, Amerikalı yetkililer, Trump’a sunulan seçeneklerin, Maduro’nun derhal devrilmesinden sınırlı hava saldırılarına kadar uzandığını belirtti. Ayrıca, askeri müdahale gerçekleştirmeme olasılığının da masada olduğu dile getirildi. Geçtiğimiz ay Trump, CIA’nin Venezuela’da operasyon gerçekleştirmesine onay verdiğini açıklamıştı. Bunun yanı sıra, yetkililerin ABD Kongresi’ne, karasal hedeflere yönelik saldırılar için yasal bir temel olmadığını bildirdiği öğrenildi.

TRUMP, BAŞARISIZLIK ENDİŞESİ TAŞIYOR

Edinilen verilere göre, Trump, olası olumsuz sonuçlar doğurabilecek veya ABD askeri personelinin güvenliğini tehdit edebilecek hareketlerden uzak durduğunu belirtti. CBS'nin popüler "60 Dakika" programında verdiği bilgilerde, Venezuela'ya yönelik bir saldırı planlamadığını ifade etti. ABD medyası, Beyaz Saray'ın askeri müdahaleye alternatif stratejiler üzerinde yoğunlaştığını, bunun da olası bir harekâtın getirebileceği riskler sebebiyle olduğunu aktardı. Son günlerde Başkanlık uçağında gazetecilerle bir araya gelen Trump, "Evet, kararımı neredeyse vermek üzereyim. Gelecek hakkında kesin bir şey söyleyemem ama bir tür karar aşamasındayım" şeklinde bir açıklama yaptı. Bu ifadeleri, Venezuela ile ilgili yapılan brifinglerin ardından atılacak adımların netlik kazanmakta olduğunu gösteriyor. Ancak, Trump, bu kararın ayrıntılarıyla ilgili herhangi bir bilgi paylaşmadı.

Son zamanlarda, Amerika Birleşik Devletleri Karayipler'deki askeri etkinliğini artırarak, en az 20 farklı askeri operasyon gerçekleştirdi. Yetkililer, bu eylemlerin esas amacının ABD'ye yönelik uyuşturucu kaçakçılığını önlemek olduğunu dile getirdi. Bu süreçte, bölgeye çeşitli savaş gemileri, hava ve füze savunma sistemleri ile amfibi gemilerin gönderildiği gözlemlendi. Özellikle, dünyanın en büyük uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford'un bu alana ulaşması önemli bir gelişme olarak dikkatleri üzerine topladı. Bunun yanı sıra, ABD ordusu Porto Riko'ya 10 adet F-35 savaş uçağı yerleştirerek Karayipler'deki askeri varlığını daha da güçlendirdi. Uzmanlar, bölgedeki askeri yığınaklanmanın kritik bir seviyeye ulaştığını belirterek, gerçekleştirilen sevkiyatların operasyonel yetenekleri artırma hedefini taşıdığına dair görüşlerini aktardı.

"DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ BİR OLAY"

Eric Farnsworth, Stratejik ve Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nde kıdemli bir ortak olarak CNN International'a verdiği demeçte, "Gönderimlerin hem boyutu hem de hızı beni şaşırttı. Bu, daha önce hiç yaşanmamış bir durum. ABD'nin 21. yüzyılda Güney Amerika'da yaptığı en önemli askeri yığınak olarak nitelendirilebilir. Bunun en yakın örneği, 1989 yılında ABD'nin Panama'ya müdahalesidir." ifadelerini kullandı.

VENEZUELA'DA GENİŞ KAPSAMLI SEFERBERLİK DÜZENLENDİ

Venezuela, askeri kapasitesini artırmak amacıyla kapsamlı bir "seferberlik" ilan ettiğini açıkladı. Bu durum, uzmanlar tarafından ülkede rejim değişikliği olasılığının yüksek olduğu şeklinde yorumlanıyor. Ancak, başarılı bir askeri operasyonun gerçekleştirilmesi halinde, Trump yönetiminin önemli bir diplomatik kazanç sağlayabileceği değerlendirmesi yapılıyor. ABD, Juan Guaido'yu ülkenin meşru lideri olarak tanımakta; Guaido'nun daha önce Maduro'ya karşı düzenlediği başarısız darbe girişimi hafızalarda yer ediyor. Bununla birlikte, 2019 yılında yaşanan bu olayın sonuçları, sürecin ilerleyişinin hala belirsizliğini koruduğunu gösteriyor.

MADURO: SAVAŞI BİTİRİN

Caracas'ta Cuma günü gerçekleştirilen bir basın toplantısında Maduro, ABD'nin olası askeri müdahalesinin sonuçlarının son derece yıkıcı olabileceği konusunda uyarıda bulundu. Bu tür bir müdahalenin, "yeni bir Afganistan", "farklı bir Gazze" ya da "tekrar eden bir Vietnam" gibi felaketlerle sonuçlanabileceğini belirtti. Devamında ise, "Güney Amerika ve Karayipler'e ölüm, savaş ve bombalar getirmeyi planlayanların akılsızca davranışlarına son vermesi gerekiyor. Savaşın sona ermesi için artık bir adım atmanın zamanı geldi," şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz hafta, Dominik Cumhuriyeti, Amerikan Zirvesi'nin ileri bir tarihe erteleneceğini duyurdu. Bu karar, ABD Başkanı Donald Trump'ın etkinliğe katılmayacağını açıklamasının ardından alındı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, "Mevcut derin bölünmeler, yapıcı bir diyalog kurulmasını engelliyor" ifadesi yer aldı ve toplantının yeniden düzenleneceği bildirildi. Yetkililerin sağladığı bilgilere göre, bölgede yaşanan artan gerilim, zirvenin ertelenmesine neden oldu. Üst düzey bir Latin Amerikalı yetkili, mevcut durumun "herhangi bir dostane toplantı için elverişli olmadığını" belirterek, "Atmosfer adeta zehirli" dedi.